ALOE VERA YAĞI
Aloe Vera bitkisinde bulunan jelimsi sıvının damıtılarak alınmasıyla elde edilir. Aloe türlerinin (A.vera, A.africana, A.ferox ve A.spicata gibi) yapraklarının kesilmesi veya ezilmesi ve alınan ürünün suyunun uçurulmasıyla elde edilen usare Aloe T.K., T.F. (Sarısabır) isimli droğu oluşturur. Bu drog parlak siyah renkli özel kokulu ve acımsı lezzetli kütleler halindedir.
Tozlu sarı renklidir. %15-30 kadar antrasen türevi bileşikler içerir, bu nedenle pürgatiftir.(***), kalın bağırsağa etki eder. Aloe vera’nın soyulmuş ve dikensiz yapraklarında, orta silindire yakın bölgedeki parenima hücrelerinde bulunan müsilaj, Aloe vera jel adı altında son yıllarda baya bir önem kazanmıştır. Bu ürün antrasen türevleri içermez, ancak müsilaj bakımından çok zengin olup bu miktar %99.5 oranındadır. Ham ürün lifli bir jeldir, temizlenir, süzülür ve stabilize Aloe jeli hazırlanmış olur. Birleşiminde müsilaj yanında, polisakkaritler (glukomannan, mannoz türevleri; pektin), saponozit, vitamin, aminoasit, enzim ve bazı steroller bulunur. Aloe jeli nemlendirici olarak kozmetik preparatlarda çok kullanılmaktadır, ayrıca güneş yanığı, yaralar, egzemada iyi edici etkisi vardır. Saç preparatlarının, el ve vücut losyonlarının bileşiminde de yer almaktadır.
Anavatanı Güney Afrika olduğu düşünülen Aloe Vera Amerika’da, Hindistan’da ve Kanarya Adalarında binlerce yıldır yabani olarak yetiştirilmektedir. Aloe Vera tedavi edici özelliklerinden dolayı da yüzyıllardır kabul görmektedir. Farklı coğrafyalarda bir çok hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Örneğin Hindistan’da peklik giderici, güçlendirici özelliklerinden dolayı çok eskiden beri kullanılmaktadır. Bitkinin faydalarına o kadar inanılmış ki eski yıllarda reçeteye ilaç diye yazılmış , buna en güzel örnek ise M.Ö 1500 Mısır’da yazıldığı düşünülen yazma adı Ebers Tıp Papirüsünde Aloe Vera ‘nın reçetelere merhem olarak yazılmasıdır
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.