Nano Gümüş Suyu Nedir?

Nano Gümüş Suyu Nedir?

Nano gümüş suyu, diğer tabirle monoatomik gümüş nanometre boyutunda asılı gümüş parçacıkları içeren bir su çözeltisidir. Toplam gümüş içeriği, litre su başına miligram gümüş. Milyonda bir parça (ppm) ile sayısal olarak aynı olan mg / L olarak ifade edilir.

Gümüş, mikrobiyal enfeksiyonları önlemek için en az altı bin yıldır kullanılmaktadır. Cincinnati Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan araştırmaya göre, test edilen neredeyse tüm organizmalara karşı etkili olduğu kanıtlanmış ve radyolojinin geliştirilmesinde ve yara, yanık iyileştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Buzdolabının icadından önce, gümüş madeni paraları koruyucu olarak bir süt kabına atmak yaygın bir uygulamadır. Çünkü gümüşün yosun, bakteri ve diğer istenmeyen organizmaların büyümesini engellediği bilinmektedir.

Antik çağlara kadar uzanan gümüş, aynı zamanda hastalıkların yayılmasını durdurmak için popüler bir çare idi. Doğal antibiyotik olarak kullanımı, modern antibiyotiklerin geldiği 1940’lara kadar devam etti.

Günümüzde insanların gümüş suyu faydalarından yararlanmak için sularına gümüş para atmalarına gerek yok. Tek yapmanız gereken, mağazadan aldığınız bir şişeden dikkatlice birkaç damla almak.

The Silver Institute’ten Richard Davies ve Samuel Etris tarafından 1996 yılında yazılan bir rapora göre. Gümüşün vücudu iyileştirmeye yardımcı olabileceği varsayılan üç ana yol olduğunu açıkladı:

Katalitik Oksidasyon: Gümüş, bakteriyel ve virüsleri çevreleyen sülfhidral (H) gruplarla kolayca reaksiyona giren oksijen moleküllerine doğal olarak tutunur. Buna karşılık, bu, biyokimyasal enerjiyi besin maddelerinden adenozin trifosfata (ATP) dönüştürmek için organizmaların hücrelerinde gerçekleşen metabolik reaksiyonlar ve süreçler dizisi olan hücresel solunum olarak bilinen yaşamı koruyan hücresel süreci engellemeye yardımcıdır.

Bakteriyel Hücre Zarları ile Reaksiyon: Gümüş nano partikülleri, bakteri hücre zarlarına doğrudan bağlanabilir ve aynı solunum yolu engelleme etkisini yaratabilir.
DNA ile bağlanma: Pseudomonas aeruginosa’da tam anlamıyla bakteri DNA’sına girmek için gösterilen gümüşün yüzde 12’ye kadar olduğu tespit edildi. Bir kaynağa göre , “Kafesi bir arada tutan hidrojen bağlarını yok etmeden gümüşün DNA’ya tam olarak nasıl bağlandığı belirsiz kalsa da, yine de DNA’nın çözülmesini engelliyor, bu da hücresel replikasyonun gerçekleşmesi için önemli bir adım.”

Kolloidal gümüş” olarak pazarlanan temelde üç tür ürün vardır ve bunlar şu şekilde kategorize edilebilir.

1. İyonik gümüş
İyonik gümüş çözeltileri, gümüş içeriği esas olarak gümüş iyonlarından oluşan ürünlerdir. İyonik gümüş genellikle kolloidal gümüş olarak pazarlansa da, gerçek kolloidal gümüş değildir . Üretilmesi en ucuz olduğu için iyonik gümüş bu kategorideki en popüler ürün olmaktadır.

Sorun? Gerçek kolloidal gümüşün sağlayabileceği faydaları sağlamaz.

2. Gümüş Protein
Büyük gümüş parçacıklarını askıda tutmak için gümüş içerisine protein bazlı ürünler jelatin gibi maddeler eklemektedirler. Gümüş protein, piyasadaki ikinci en popüler kolloidal gümüş ürünüdür ve gümüş protein tozuna su eklenerek kolayca yapılabilir.

Yine, genellikle kolloidal gümüş olarak pazarlanır ve etiketlenir, ancak gerçek gümüşle karıştırılmamalıdır. Gümüş protein, insan kullanımı için daha az etkilidir ve gerçek kolloidal gümüşün göstermiş olduğu faydaları deneyimleyemezsiniz.

3. Gerçek Gümüş Suyu
Son olarak, gerçek gümüş suyu nano partiküller, gümüş içeriğinin nanometre boyutlu gümüş parçacıklarından oluştuğu için herhangi bir protein veya başka katkı maddesi içermez. Bu, en etkili gümüş suyu olacaktır. Nano boyutta üretimi gerçekleşen gümüş suyu TDS gibi ppm ölçer cihazları ile miktarı ölçülemez nano boyutları sebebiyle ppm değil ppb yapıdadır. Aytorus tarafından üretimi gerçekleşen altın ve gümüş suyu ürünlerimiz tek atom monoatomik formda üretilmektedir.

Nano Gümüş Suyu Güvenli mi?
Kolloidal ve nano gümüşün potansiyel sağlık riskleri hakkında pek çok tartışma var. Öyleyse kolloidal ve nano gümüş takviyeleri veya ürünleri kullanmak güvenli midir?

Environmental Health Perspectives’te yayınlanan bir incelemeye göre , bu her iki tarafta da tartışmalı bir konu. İnceleme , “yaygın kullanımına rağmen, nano gümüş hem düzenleyiciler hem de bilim adamları için oldukça az anlaşılmış bir materyal olmaya devam ediyor. İnsan vücudunda ve çevrede nasıl davrandığı ve kullanımının bakteri direncine ne ölçüde katkıda bulunabileceği kadar önemli konularda fikir birliği hala belirsizliğini koruyor. ”

Elbette, bu tartışmada her iki tarafında karşıt argümanları var – kolloidal ve nano gümüş yan etkileri ve güvenliği çevreleyen kafa karışıklığı oluşturan “farklı görüş grupları” ve Gümüş Nano teknoloji Çalışma Grubu gibi savunucu gruplar, yararlılığını ve güvenliğini ilan eden gruplar. Fakat bu grupların tümü bazı miktarlarda kolloidal ve nano gümüş kullandığını söylüyor.

Araştırmanın gösterdiği bulgulara göre, kolloidal gümüşün yanlış kullanımının veya gerçek nano gümüş olmayan ucuz, düşük kaliteli ürünlerin seçilmesinin olumsuz yan etkilere neden olabileceğidir.